.jpg)
Karadeniz sahil yolu hakkında yapılan bu belgesel film Karadeniz halkının deniz ile olan ilişkisinin bir otobanla nasıl değişebildiğini gösterirken hepimizin içinde ülkemiz adına kanayan bir yara olan eksik çevre bilincine ve sosyal sorunlarımıza da değiniyor. Filmin başında Vakfı Kebir kasabasının Dutluk plajında denize girenleri ve oynayanları görüyoruz ama aynı anda koyun öteki ucunda otoban için yapılan dalgakıran gelen değişimin habercisi. Film ilerledikçe oradaki değişime biz de tanık oluyoruz. Bir sonraki sene gösterilen sadece plajın olmayışıyla kalmıyor, aynı zamanda denizle beraber yaşamanın sosyal hayata kattıkları da yöre insanının ellerinden alınmış, doğal liman ve balıkçı barınakları yok edilmiş, hayat eskisinden farklı olmuş artık. Vakfı Kebir’de yaşananları sahile otoban yapılmasıyla beraber Karadeniz’de yaşananların bir özeti gibi düşünmek gerek aslında.
Filmde yolun yapımına eleştirel bir bakışla yaklaşılırken ‘Neden alternatiflerin değerlendirilmediği’ sorusu önemli bir yer tutuyor. Çevre bilincinin henüz tam olarak gelişmediği, modernleşmenin tam olarak kavranamadığı ülkemizde bu soruya verilen cevapları duymak çok şaşırtıcı olmuyor gerçi ama gene de üzüntü verici.
Aynı şekilde, benzer etkilerin Batı Karadeniz sahilinde yaşanmaması niyetiyle filmin Batı Karadeniz’de gösterimi yapılırken yaşananlar filmin politik duruşunu da bize çok net olarak aktarıyor. Hatırlarsanız İnebolu’da film gösterimi 10. dakikasında Belediye Başkanı tarafından kesilmiş ve oradan sonra geçtikleri Abana’da filmin gösterimi engellenmişti.
Şahsi zevklerimle ilgili son bir not olarak sosyal sorumluluk açısından gerekliliğinin farkında olmakla beraber bu tarz belgesellerin benim için çok etkileyici olmadığını bir kez daha görmüş oldum. Belki de konu, uslup veya herhangi bir noktasıyla farkılaşan Türk belgesellerini arayan, neticede hep şaşırtılmayı bekleyen doyumsuz bir göz benimkisi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder